Türkiye’de, var gücüyle dünya devleriyle yarışabilir teknolojiler üretmenin peşinde olan firmalar var. Dirinler de dünyaya örnek olan makina üreticilerinden biri… Drinns’i bize tanıtabilir misiniz? Markanın ortaya çıkış öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz?
Yerli Drinss, imalatçıya geleceği planlama imkanı sunuyor
Drinns markasının parlamasına önayak olan Dirinler Yönetim Kurulu Üyesi Nihan Dirin ise imalata kadın mükemmeliyetçiliğini ve ayrıntıcılığı taşımaktan ve
markasının daha da güçlenmesinden çok memnun…
Her ne kadar Drinns 2009 yılında kurulmuş olsa da aslında bu Dirinler’in öyküsü 65 yıllık bir yolculuk... İlk olarak rahmetli Cemal Dirin
tarafından 1952 yılında kurulan Dirinler; o yıllarda eksikliği duyulan ağır vasıtalarda alt takım tamiratı konusunda ağırlıklı olarak çalıştı.
Tezgah satın almanın pahalı olduğu 1955’li yıllarda kendi ihtiyacı olan ilk torna tezgahını üreterek, talep eden müşterileri için özel
üretimlerini sürdürdü. Sonraki yıllar gelişerek ve büyüyerek geçti. 1976 yılında ilk anonim şirketi kuruldu. 1999 yılında babam Mustafa
Rebil Dirin önderliğinde CNC üretiminin temelleri atıldı. Ardından üçüncü kuşak olarak bizler görev almaya başladık.
İlk işe başladığımda şirketin kurumsal kimliği ve dijital yönetimiyle ilgileniyordum. Ancak babam Mustafa Rebil Dirin, “Matkap bölümüyle
ilgilenir misin?” dediğinde nasıl yapacağımı düşündüm. Babamın “nasıl yaparsan yap ama yap!” demesi üzerine kollarımı sıvadım,
tulumlarımı giydim. Bir taraftan boya yapıyor, bir taraftan ürün hazırlıyor; diğer yandan pazar araştırması için harıl harıl çalışıyoruz.
Derler ya “gece gündüz çalıştık” diye, işte biz gerçekten gecemizi gündüzümüze verdik. Çoğu zaman Üretim Müdürü Yasin Tank ve
birkaç kişilik ekibimiz ile birlikte işyerinde sabahladık. 2009 yılına geldiğimizde babam bu kez, yaptığımız makinayı frezeye çevirmemizi
istedi ve “10 gün sonraki fuara hazır olsun” dedi. Bizi yine bir heyecan aldı. Yaptık, fuara yetiştirdik ve sattık. Ama benim aklım artık
CNC’deydi. O dönemde biz CNC’yi ancak talep olursa yapıyorduk. Çoğu zaman kendi işlerimizde kullanmak için üretiyorduk. Ben CNC’nin
geleceğinin bizim için çok önemli olduğu kanaatiyle hesap kitap yaptım. Yönetime, “Eğer yatırım yaparsak bunları üretir, satarız”
önerisiyle gittim. CNC üretimini Drinns üzerinden yapmaya başladık ve markanın kurumsal kimliğini geliştirdik. Başarılı ürünler ortaya
çıkardık ve teknolojiyi ülkemizde getirmiş olduk. Şu an çok iyi bir yolda ilerlediğimizi düşünüyorum.
Drinns’in makinalarını ayrıcalıklı kılan nedir?
Aslında en hassas olduğumuz konu bu... Biz mümkün olduğu kadar en üst seviyede yerli ürün kullanmaya önem veriyoruz.
Dizaynı kendi Ar-Ge bünyemizde yapıyoruz. Böylece servis hizmetinde yurt dışı bağımlılığımızı ortadan kaldırıyoruz. Yurt dışından
parça gelecek diye bekleme derdini en asgari seviyeye indiriyoruz. Hızlı ve güvenli bir servis ile hiçbir müşterimizin üretimi
aksamıyor. Yerli üretimin yanı sıra ürünlerimizde; diğer piyasalardaki gibi Tayvan veya Çin menşeili değil, Avrupa menşeili parçalar
kullanıyoruz. Üstelik Avrupa ürünlerinden yüzde 30 daha uygun bir imalat ortamını da sağladık. Türkiye’de yapılmayanı yapıyor
olmanın gururunu yaşıyoruz.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Drinns’in DCNC serisinin 5 eksenli Gantry CNC freze lansmanına katıldık. Bu teknolojide bir yıl içerisinde
yeni güncellemeler oldu mu?
Aslında yaptığımız freze, kendi örneğinin en günceli… Yerli üretim olduğundan ve yurt içinde büyük bir eksikliği de giderdiği için,
makina sanayisi adına çok güzel bir gelişmeye de neden oldu. Bu da üreticinin ve son tüketicinin aynı dili konuşmasıdır. Yani üreteci
ve kullanıcının da Türk sanayicisi olması nedeniyle hepimiz aynı dili konuştuk ve işler çok daha hızlı ilerledi. Aslında yurt dışında
bu tarz makina üreten makinaları yapan firma sayısı da fazla değil… Yaptığımız aslında, ülkemiz ihracatında; katma değerli ürün
kategorisinde hedefi 12’den vurmaktır.
Kimler bu teknolojiyi talep etti. Kullanıcılar bu teknolojiyi nasıl karşıladı?
Savunma, havacılık, kalıpçılık, otomotiv sektörlerinden daha fazla talep gelmeye başladı. Kullanıcılar ise son derece memnun...
Çünkü iş kapasitelerini artırmayı başardılar. Sektör, kendisine terzi işi makinalar üretebilecek ve hatlar kurabilecek bir çözüm ortağı
bulmuş oldu. Daha önce üretimde kara kara düşündükleri noktaları artık hızlıca geçebileceklerini biliyorlar. Aslında bir anlamda
geleceği planlama imkanına kavuştular.
Haber bültenimize abone olarak sektör haberlerden ve size özel fırsatlarımızdan haberdar olmak için tıklayınız.