Takım tezgahları sektörünün 2022 yılı ilk yarı performansı ve mevcut durumuyla ilgili yaptığımız değerlendirmelerimizde sektörün büyüme hızı, ihracatı, istihdamı ve yeni gelişmeler göz dolduruyor. Ancak Avrupa’daki firmalarla rekabet edebilmek adına çok hızlı bir şekilde otomasyona geçilmesi gerekiyor.

YÜZDE 2’LİK BÜYÜME BEKLİYORUZ
Sektörümüz 2021 yılında kendi rekorunu kırarak tarihinin en iyi performansını gerçekleştirdi. Bu yılın ilk çeyreğinde bir önceki yıla göre sektör olarak üretim ve ihracatımızı yüzde 20 artırdık. İthalatta ise yüzde 2’lik bir küçülme var ama takım tezgahları kullanım oranının aynı kaldığını görüyoruz. İkinci çeyrekte bu büyüme oranlarında biraz daha iyileşmenin olacağını öngörüyor ve yüzde 2’lik bir büyüme bekliyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin kendi içsel bir krizi olmazsa sanayide işler önümüzdeki iki yıl iyi olmaya devam edecek.

DÖVİZDEKİ DALGALANMA MALİYET HESABINDA  BÜYÜK SORUN YARATIYOR

Takım tezgahları sektörü pandemide kırılan tedarik zincirinden kaynaklı önemli bir fırsat yakaladı. Bunu sürdürülebilir kılmak için yapılması gerekenleri söylemek gerekirse; şu anda dolar bazında makineler yüzde 30 zamlandı. Firmalar hâlihazırda üretim yapıyor ama esasında yapmak zorunda oldukları için yapıyor ancak şöyle de bir kısır döngü var; artan enerji maliyetleri ve dövizdeki dalgalanma, maliyet hesabında çok büyük sorun yaratıyor ve bu da şirketlere kâr olarak yansımıyor. Burada bizim asıl yapmamız gereken konu, bir şekilde dövizi dengede tutup insanların maliyetini hesaplatır hale getirmek. Bunu yapabildiğimizde ve kârı eklediğimizde birim maliyeti ve katma değeri artmış ürünlere doğru yönelmiş olacak sanayimiz.

ALMANYA’DA YENİ YATIRIMA HAZIRLANIYORUZ

Talaşlı imalat sanayinde Türkiye’nin birinci Avrupa’nın ikinci şirketi konumunda bulunan Tezmaksan, Türkiye’deki sektör liderliğini üstlenerek yatırımlarına devam ediyor. Bu yüzden takım tezgahları üretimini geri plana çekerek robotlu otomasyon sistemleri üretmeye geçtik. Üç yıl önce başladığımız robotlu otomasyon sistemleri üretiminde bu yılın başından itibaren de ihracat yapmaya başladık. Ocak ayından bu yana 10 ülkeye ihracat yaptık. Sene sonuna kadar 40 ülkeye ulaşacağız. İhracatımızın yüzde 80’i de Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya olacak çünkü orada da nitelikli eleman problemi var. Makinenin kilogram ortalama fiyatı 6 dolar, bizim ürünümüz ise kilogram başına 46 Euro ve dolayısıyla katma değeri oldukça yüksek. Pandemi öncesinde 2019 yılında 60 milyon dolar ciroya ulaştık. 2020’de bunu 80’e, 2021’de ise 110 milyon dolara çıkardık. Bu sene de buna paralel bir ciro hedefliyoruz. Ayrıca buna bir de ihracattan gelecek olan pay eklenecek. Yurt dışına yatırım özelinde ise son 10 yıldır Tayvanlı ve Japon firmalara teklif ediyoruz ama bir türlü ikna olmuyorlar. Belki yakın zamanda Çinli bir firmayla olabilir. Bu sevdamızdan hiç vazgeçmedik. Kendimiz de ayrıca Almanya’ya bir yatırım yapmayı düşünüyoruz.

GENÇLER YENİ SANAYİDE ÇALIŞMAK İSTİYOR

“İstihdam” ve “vasıfsız işçi” konusu ise sektörün önemli gündem maddelerinden biri. Sanayide insanları el gücüyle çalıştırırsanız belli bir zaman sonra o işten sıkılırlar. Sabahtan akşama kadar yüksek tempoda çalışan birini asgari ücretle elinizde tutamazsınız. Mutlaka ücretinde iyileştirme yapmak zorundasınız. Eğer bunu yapamıyorsanız da otomasyona geçmek zorundasınız ve başka çareniz yok. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın hiçbir yerinde gençler sanayide çalışmak istemiyor. Gençler yeni sanayide çalışmak istiyor. CNC tezgahının başına bir tane robot koyduğunuzda o yeni nesil çocuklar robotu programlamak istiyorlar.