Günümüzde uluslararası rekabette yer bulmak için teknolojinizi çok hızlı yenilemeniz gerekiyor. Bu noktada da özellikle proje bazında iş yapan, belli sürelerde teknolojisini yenilemek zorunda olan, ikinci el makina ve sigorta riski taşımak istemeyen ve işletme sermayesi ihtiyacı bulunan sanayiciler gözünü “Teknoloji Kiralama” modeline çevirmiş durumda. Bu farkındalıkla da TEZMAKSAN, markaların geleceğe dönük yatırımlarını daha verimli yapabilmeleri için Avrupa ve Amerika’da uygulanan “kiralama modelini” uyguluyor. Marka son olarak otomobil ve otomotiv yan sanayisinde yaşanan ve yüzde 50’leri bulan daralmadan ötürü otomobil sanayisinde kullanılacak araç, ekipman ve yedek parçaları üretebilmek için gerekli olan takım tezgahları ile robotik sistemleri de “kiralamaya” başladı. Sağladığı kolaylıkların yanı sıra teknolojiyi sık sık yenileme fırsatı ile de sanayinin çalışma biçimini değiştirebilecek uygulamanın, otomotiv sektöründe de oyunun kurallarını değiştirmesini bekliyoruz.
Genel Müdür Hakan Aydoğdu'nun Mesajı
Otomotiv yan sanayi rekabete hazır olmak için teknolojisini sürekli yenilemeli
Türkiye’de genel itibariyle yatırımlar 2019 yılında, geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 oranında düştü. Bütün sektörlerde yaşanan daralma otomotivde yüzde 50’lere ulaştı. Her 1 birimlik otomotiv talebi, yan sanayide 1,33 ilave talep yaratıyor. Dolayısıyla Türk otomotiv yan sanayisi bu ilave talepten pay almak istiyorsa devamlı olarak rekabete hazır olmalı. Son dönemde artan maliyetler ise üretim sektöründe kiralamaya duyulan ilgiyi her geçen gün artırıyor. Bu durum, şirketler açısından çok daha karlı bir operasyon. Üstelik kiralama, yeni ve daha teknolojik makinelerin kullanımına da olanak sağlıyor. Ayrıca şirketler bakım, servis, yedek parça gibi işlemlerden kurtuluyor. Kiralama bedelini de ‘gider’ olarak gösterebiliyor.
Teknoloji kiralamak şirketi sağlıklı büyütür
Leasing ile operasyonel kiralama arasındaki farkları şöyle açıklayabiliriz; Bir CNC tezgah aldınız diyelim. Aylık leasing kiranız 1250 Euro iken kiraladığınızda yaklaşık 1.000 Euro taksit ödersiniz. Bu da size yüzde 25’lik bir avantaj sağlamaktadır. Leasingde ödenen 1250 Euro kiraya yıllık 500 Euro’luk bakım maliyeti ekler ve olası kazalardan siz sorumlu olursunuz. Teknolojiyi kiraladığınızda oluşabilecek tüm bu mesuliyet, makina kiraladığınız firmaya ait olur. En önemlisi bilançoya olan katkısı. 4 yıllık bir Leasing kiralamasının yıllık yüzde 10’luk bir kısmı gider olarak yazılabilirken, teknoloji kiralamada ödenen kiranın tamamı gider olarak yazılabilmektedir. Bu da size her yıl için yüzde 22’lik bir Kurumlar Vergisi avantajı sağlamaktadır. Bir de işin başka riskleri var. Farz edelim proje aldınız ancak işler ters gitti. Leasingde makineniz çalışmasa da ödemek zorundasınız. Kiralamada makineyi iade etme hatta değiştirme gibi opsiyonlarınız var. Kredi almanın zor olduğu bugünlerde leasing satırı, bilançonuzda sizi borçlu gösterir ve kredi limitinizi tüketir, maliyetinizi artırır. Kiralamada ise borçlu görünmezsiniz çünkü kiracısınız. Günümüz şartlarında neresinden bakarsanız bakın bir işletme için ‘kiralamak’ şirketi sağlıklı büyütür.
Teknolojiyi yenileyip, bakımını zamanında yapıyorlar
Türkiye’de finansman ve teknoloji yenileme konularında sorunlar yaşanıyor, aynı durum makine bakımında da geçerli… Ancak teknoloji kiralama modeli, bu sorunları da ortadan kaldırıyor. Kiralama yapan şirketlerin bakım kayıplarını sıfıra indiren bu model; özellikle proje bazında iş yapan, belli sürelerde teknolojisini yenilemek zorunda olan, ikinci el makina ve sigorta riski taşımak istemeyen ve işletme sermayesi ihtiyacı bulunan sanayici için fayda sağlıyor. ‘Teknoloji Kiralama’ modelinde peşinat gerekmiyor, kira faturaları gider olarak kullanılabiliyor, maliyetler planlanabiliyor, sigorta ve ikinci el riski firma dışına taşınıyor. Düşük bakım maliyeti, üretim teknoloji desteği, performans ölçümü ve teknoloji yenileme esnekliği sunan modelle; ihtiyaca ve standartlara uygun makina temini, periyodik makina bakımları, operatör eğitimi gibi imkanlar bulunuyor. Makina kurulumuyla kira başlarken; kurulum ve nakliye giderleri, periyodik bakımlar, makina kırılma sigortası, servis giderleri ‘kiraya dahil’ olarak sunuluyor. Teknoloji değişim süresinin 5-7 yıla indiğini, özellikle uluslararası rekabette yan sanayinin teknolojisini daha kısa aralıklarla yenilemek zorunda olduğunun altını çizersek; kiralama modelinin, markalara sermaye ihtiyacı olmadan teknolojiyi yenileme fırsatı sunduğu ve rekabet gücünü artırdığı aşikardır.
Haber bültenimize abone olarak sektör haberlerden ve size özel fırsatlarımızdan haberdar olmak için tıklayınız.