Firmanızın kuruluş ve gelişiminden kısaca bahseder misiniz?
1976 yılında kurulduk ve bugüne dek beş tesis geliştirdik. İstanbul’da 45.000 m2’lik açık, 12.000 m2’lik kapalı alanda kurulu bir fabrikamız mevcut. Malatya’daki fabrikamız ise 40.000 m2’lik açık, 18.000 m2’lik kapalı alanda yer almaktadır. Üretim grubumuzda yaklaşık 400 personelimiz; ticari grubumuzda ise yaklaşık 150 personelimiz görev yapmaktadır. Ayrıca İstanbul’da 2013 yılında satın aldığımız özel somun imal eden ve yine İstanbul’da kaplama yapan iki adet fabrikamız daha bulunmaktadır.
Hangi sektörlere hizmet vermektesiniz?
Bağlantı elemanları sektörü çok geniş bir yelpazeye hizmet eder. Başta otomotiv ve beyaz eşya sektörü olmak üzere inşaat ve makine sektörlerine de hizmet vermekteyiz. Yaklaşık %40 oranında ürünümüzü ihraç etmekteyiz. Pazardaki ürünlerimizin %40’a yakınını son kullanıcılara; kalan miktarını ise toptan ürün marketlerine vermekteyiz.

Mitsubishi markasına yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz?
Yaklaşık 1976 yılından beri imalat yapan bir firmayız ve değişen teknolojiyi gözlemlemekteyiz. Teknolojideki bu gelişim, beraberinde daha karmaşık parçaları da getirmekte. Bu karmaşık ve gelişmiş parçaları imal etmek için yine aynı gelişmişlikte kalıplar imal edilmesi gerekmekte. Son 5-6 yıldır daha özel ve spesifik kalıplara olan ihtiyaç da artmaya başlamıştır. Biz, bu ihtiyaçlarımızı dış kaynaklardan gidermeye çalışıyorduk. Ancak dış kaynaklardan alınan hizmetler hem bizi yavaşlatıyor hem de beraberinde bazı sorunları da getiriyordu. Termin sürelerinin uzunluğu ve dış kaynaklardan gelen işlere ait kalitenin düşük olması sebebi ile bu hataları gidermek için fazladan efor sarf etmemiz gerekiyordu. Ürün çeşitliliğimizin artmasıyla birlikte, tüm üretim süreçlerinin kontrolümüzde olmasını tercih etmeye başladık. Böylelikle tüm prosesleri firma bünyemizde çözmeye karar verdik. Asıl amacımız, ürünlerimizi ham madde halinden son kullanıcıya teslim edene kadar geçen süreçleri tek elden üretebilmek ve pazarlayabilmekti. Bu sayede hem hız hem de kalite artışı sağlayabilecektik. Tüm bu sebepler doğrultusunda, üretim sürecimizdeki önemli unsurlardan biri olan tel erozyon tezgahını, kalıp yapımında kullanılmak üzere kendi bünyemize katmaya karar verdik. Mitsubishi tel erozyon tezgahını aldıktan sonra çok ciddi bir hız, esneklik ve kabiliyet kazandık. “Firmanızda, son beş yıl içinde yaptığınız hangi yatırım size en çabuk ve en iyi geri dönüşü sağladı” diye soracak olursanız, size “tel erozyon yatırımımız” derim.

Tezgah alırken hangi kriterlere dikkat ediyorsunuz?
Tezgah yatırımı yaparken alınacak tezgahın markasından çok arkasında duran mümessil firmaya önem vermekteyiz. Çünkü tezgahlar her zaman problem çıkarabilir. Bu noktada mümessil firmanın satış sonrası hizmetlerinin kalitesi çok fazla önem kazanmakta. Ayrıca, satın alınacak tezgahın, piyasadaki marka değeri bizim için önemli bir unsurdur. Tezgahın referansları, tarihsel geçmişi, dünya pazarındaki yeri, muadillerine göre konumu gibi değişkenler bizim için önemlidir.
Neden Mitsubishi’yi tercih ettiniz?
Tel erozyon piyasasında yaptığımız araştırmalar sonucu birçok farklı marka model tezgah ile karşılaştık. Sektörümüzde kesimini yaptığımız malzemeler sert metallerden oluşmakta. Böylelikle karbür, elmas gibi sert metalleri rahatlıkla kesebilecek tezgahlara odaklandık. Bu tarz malzemeleri kesen markaların referanslarını gözlemledik ve gördük ki Mitsubishi bu parkurda çok iyi. Peki Mitsubishi’nin arkasında kim duruyor? Tezmaksan... Yani çok iyi bir marka ve çok iyi bir mümessil. Bu durumda tercihimizi Mitsubishi’den yana kullanmamız kaçınılmaz oldu. Zaman geçtikçe çok doğru bir karar verdiğimizi daha da iyi anladık.

Firma amaç ve hedeflerinizden kısaca bahseder misiniz?
Biz 38 yıllık geçmişi olan bir firmayız. Sektörde herkes tarafından bilinen bir konumumuz var. Sektörün öncü ve lider kuruluşu pozisyonumuzu korumak ve geliştirmek ilk hedefimizdir. Bunu yapmak için nihai kullanıcılara birinci elden ulaşmaktayız. Marka değerimizi ve bilinirliğimizi arttırmak için imalattan kullanıcıya kadar uzanan tüm süreçleri yönetmekteyiz. Bu sayede, iletişim kopukluğu yaşamadan, kullanıcıların isteklerine, ihtiyaçlarına en iyi ve kısa yoldan yanıt vermekteyiz. Türkiye’nin en büyük sektörlerinden olan otomotiv ve beyaz eşya yan sanayilerindeki pazar payımızı arttırmak hedefindeyiz.